Vatan Gazetesi, evrimcilerin bir diğer değişmeyen senaryosunu daha tekrar ederek, bir şekilde dikleşerek iki ayağı üzerinde duran maymunun, zamanla alet kullanmaya başladığını ve buna bağlı olarak da beyin gelişiminin gerçekleştiğini iddia etmiştir.
Evrimciler, taştan bir aletin yanında duran kemik kalıntılarına bakar ve körü körüne inandıkları evrim masalı doğrultusunda senaryoyu kurgulamaya başlarlar. Kemiklerin maymun ve insan özellikleri gösteren homurtular çıkararak birbirleriyle iletişim kuran canlılara ait olduğunu hayal eder, gözlerinde onları bu taştan aletleri yaparken canlandırırlar. Sonra da insanın sözde maymunsu atalarının bu aletleri nasıl yapmış olabileceği hikayesini “bilim” olarak anlatırlar. Oysa bunlar hiçbir şekilde bilimsel değildir ve hiçbir somut delil olmaksızın yapılan spekülasyonlardan ibarettir. Harvard Üniversitesi”nden evrimci antropolog William Howells, bu konuda şu itirafı yapmıştır:
“Evrim teorisi bedenle ilgili değil ama davranışla ilgili başka sorular da gündeme getirmektedir. Bunlar felsefeyle ilgilidir, gerçekleri bulmak çok daha güçtür. Davranış, kafatası gibi fosilleşmez veya taştan aletler gibi günümüze ulaşmaz ve bu durumda bizler [eski dönemlerde] neler olmuş olabileceğine dair çok küçük işaretlere sahibizdir; hipotezlerin test edilmesi neredeyse imkansızdır”.1
Dahası, şimdiye kadar laboratuvar ortamlarında şempanzeleri eğiterek onlara taştan ilkel aletler yaptırabilme çalışmaları başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Üstelik burada önemli bir nokta vardır: Evrimciler bu deneylerde doğal ortamda keşfedildiğini öne sürdükleri bir yeteneği, laboratuvarın kontrollü ortamında keşfetmeye çalışmaktadırlar.
Evrimci laboratuvar araştırmacıları taşları özel olarak seçmekte, şempanzenin bunlarla etkileşime girmesi için özel ortam oluşturmakta, türlü yollardan şempanzeyi yönlendirmektedirler (örneğin alet yapımı doğrultusunda adım oluşturabilecek davranışları ödüllendirmekte, oluşturmayanları ise cezalandırmaktadırlar). Böylece şempanzeye, doğal ortamda hiçbir şekilde bulunmayan, onu sistemli olarak gözlemleyen ve yönlendiren bir yardım eli uzatmış olmaktadırlar.
Aldığı tüm bu yardımlara rağmen başarısız olan şempanze ise, evrimcilere adeta hikayelerinin yanlış olduğunu anlatmak ister gibidir. Ne var ki evrimciler evrim teorisi aleyhindeki tüm bilimsel kanıtlara karşı yoğun bir şuur kapalılığı sergilemekte, materyalizme olan bağlılıkları nedeniyle hayali maymun adamın hayali hikayesine inanmayı sürdürmektedirler.
Sonuç
İnsanın hayali evriminde iki ayaklılığa geçiş senaryosunun geçersizliği gibi, sözde maymunsuların alet yapımını öğrendikleri iddiası da bir bilim dışı bir yanılgıdan ibarettir. Vatan gazetesi yetkililerine, evrim teorisini körü körüne desteklemekten vageçmesini ve kendilerini alet yapımıyla ilgili iddialarının bilimsel kanıttan yoksun masallardan ibaret olduğunu görmeye davet ediyoruz.
Not: Bu yazı aynı zamanda Vatan haberinin kaynagı olan ve 24 Aralık 2005 tarihli The Economist dergisinde yayınlanan “The Story of man” isimli yazıya da cevabımızdır.
1. William Howells, “Getting Here: The Story of Human Evolution”, Compass Press, Washington, DC.,1993, sf 229