25 Ocak 2011 tarihli NTV evrim programı sırasında sürekli hayali bir “ortak ata”ya atıfta bulunulmuş ve canlılardaki özellikle genetik benzerliklerin, benzer DNA yapısının evrime ve hayali “ortak ata”ya bir delil teşkil ettiği vurgulanmıştır. Oysa daha önce defalarca açıklamış olduğumuz gibi bu bir aldatmacadır.
Darwinistlerin, “ortak bir ata”dan bahsedebilmeleri için, önce her şeyin temelini oluşturması gereken“hayali ilk proteinin” nasıl ortaya çıktığını açıklamaları gerekmektedir. Bunu açıklamaları ise imkansızdır.
Tüm imkansızlığına rağmen bunu açıkladıklarını varsaysak bile, Darwinistlerin sorunu bununla bitmemektedir. Darwinistlerin, canlı türlerinin nasıl oluştuğunu, canlıların nasıl olup da birbirlerine değişim ve dönüşüm gösterdiklerini açıklamaları gerekmektedir.
Darwinistlerin hiçbir açıklama getiremedikleri bilimsel gerçekler
Şu anda tüm bilim adamlarının açıkça bildikleri ve ifade ettikleri gibi mutasyonların %99.9’u zararlıdır. Şimdiye dek herhangi bir faydalı mutasyon gözlemlenmemiştir.
Dolayısıyla canlılarda MUTASYONLARIN MUCİZELER GERÇEKLEŞTİRMESİ, YOKTAN YAPILAR VE ORGANLAR VAR ETMESİ VE BUNLARIN MÜKEMMEL ŞEKİLDE İŞLEVSEL OLMASI İMKANSIZDIR.
Bunun yanı sıra Darwinistlerin canlı varlıklardaki DÜZEN, SİMETRİ, UYUM VE SİSTEMLİ ÇALIŞMA gibi olağanüstü detaylara da açıklama getirebilmeleri imkansızdır.
CANLI TÜRLERİ MÜSTAKİLDİR, HİÇBİRİ BİRBİRİNE DÖNÜŞMEMİŞTİR. Böyle sahte bir dönüşümü, moleküler biyoloji ve genetik bilimleri imkansız kılmaktadır.
Bu konudaki en büyük delili bize paleontoloji bilimi vermektedir. 350 MİLYONDAN FAZLA FOSİL ELE GEÇİRİLMİŞTİR VE BUNLARIN TEK BİR TANESİ BİLE ARA FOSİL DEĞİLDİR. Yani Darwinistlerin canlıların birbirine dönüştüğüne dair sahte iddialarını kanıtlayacak TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL BULUNMAMAKTADIR.
Dolayısıyla “ortak ata” iddiası çok büyük bir aldatmacadır.
Canlılardaki ortak-benzer yapılar Yaratılış”ın delilidir
Canlılar elbette birbirlerine benzer genetik yapılara sahiptirler. Çünkü aynı moleküllerden oluşmakta, aynı suyu ve atmosferi kullanmakta, aynı moleküllerden oluşan besinleri tüketmektedirler. Elbette ki metabolizmaları ve dolayısıyla genetik yapıları birbirine benzeyecektir.
Bu “ortak malzeme”, bir evrimin değil “ortak yaratılmanın”, yani hepsinin aynı plan üzerine var edilmişolmalarının sonucudur.
Bir örnek konuyu açıklayabilir: Dünya üzerindeki tüm inşaatlar da benzer malzemelerle (tuğla, demir, çimento vs.) yapılır. Ama bu durum bu binaların birbirlerinden “evrimleştikleri” anlamına gelmez. Ortak bir malzeme kullanılarak, ayrı ayrı inşa edilirler. Canlıların durumu da böyledir.
Darwinistler, bilimsel konularda bilgisiz olan insanları aldatabilmek için her şeyi basit gösterme eğilimindedirler. “İki canlı birbirine benziyor demek ki birbirlerinden türediler” mantığı bu sahtekarlığın bir tezahürüdür. Canlı yapıların birbirine dönüşecek kadar basit ve sıradan olduklarına insanları inandırma peşindedirler. Böylelikle Darwinizm’in olağanüstü mantıksızlıktaki “herşey tesadüfen oldu” aldatmacası da, onlara göre insanların zihinlerinde bir yer bulacaktır. Oysa Darwinistlerin “ilkel” olarak tanıtmaya çalıştıkları tek bir bakteri hücresi bile tesadüfen var olması imkansız olan son derece kompleks yapılara sahiptir.
Canlı varlıklar, olağanüstü derecede komplekstirler. Bunu, tek bir proteinin olağanüstü kompleksliği ve Darwinistleri çaresiz duruma düşürmesi ispatlamaktadır. Dolayısıyla benzerlikleri kullanarak Darwinistlerin yaptıkları izahların tümü sahtekarlıktır.
Konuyla ilgili detaylı bilgi için:
Darwinistler maymunun insana olan benzerliklerini kullanmaya çalışırlar
Maymun-insan benzerliği bir masal
Genetik benzerlikler, kurulmak istenen evrim şemasını altüst etmektedir