Zebra Balıkları Omuriliğini Tamir Edebiliyor, Peki ya İnsanlar?

Yaşadığımız dünya hakkında bilgi edinmemizi ve bunları yorumlamamızı sağlayan, vücudumuzun her yerini bir ağ gibi saran sinirlerdir. Sinirler vücudun bilgi taşıyan karayolları gibi düşünülebilir. Bu sistemin en önemli organları, beyin ve omuriliktir. Beynimizde oluşan her duygu, düşünce ve bilgi, omurilik vasıtasıyla organlarımıza ulaşır. Bu bilgiler, organlar tarafından harekete dönüştürülür. Omurilik, ayrıca refleks hareketlerinin de merkezidir. Bu hareketler, bilhassa organizma açısından hayati öneme sahiptir. Bir tehlike anında anlık devreye giren refleksler, adeta vücut için özel üretilmiş bir koruma kalkanı görevi görür. Tüm bu yönleriyle, omurilik çok büyük bir veri kontrol merkezine benzetilebilir. Ve aynı, tüm büyük veri kontrol merkezlerindeki gibi, yüksek güvenlik sistemleri ile korunmaktadır.

Omurilik dışta disk şeklinde özel tasarıma sahip omurga kemikleri ile çevrelenmiştir. Bu kemikler omurilik büküldüğünde ona hiçbir zarar vermeden hareket eder ve dışarıdan gelebilecek darbelere karşı onu korur. Ayrıca omuriliğin üzeri beyindeki gibi 3 katlı zar ile çevrelenmiştir. Bu zarların arasında da omuriliği darbe ve basınç değişiminden koruyan beyin-omurilik sıvısı bulunur.  Omuriliği özenle sarıp sarmalayan bu özel sistemlere rağmen, zaman zaman yapılan yanlış bir hareket veya geçirilen bir kaza sonucu omurilikte zedelenmeler meydana gelebilir. 21. yüzyılın yüksek teknolojisi ve tüm gelişmiş imkanlarına rağmen; tıp dünyası henüz bu zedelenmeleri yeterli düzeyde tedavi edememektedir. Omurilik; zedelendikten sonra tedavi edilmesi neredeyse imkansız olan yegane organlardan biridir.

Omuriliğin hasar gören bölgesindeki sinirler hangi uzuvla ilgiliyse o uzuv sağlıklı bir şekilde kullanılamamaya başlar. Hasarın ileri derecede olduğu vakalarda; bedeni herhangi bir şekilde hareket ettirebilmek mümkün olmaz ve felç durumu meydana gelir. İşte bilim adamları da omurilik hasarlarını tedavi edebilecek bir yöntem geliştirmek için yıllardır araştırmalar yapmaktadırlar. Fakat bu sorunun yanıtını; bir tıp ansiklopedisini okurken değil; Zebra balığı isimli küçücük bir canlıyı incelerken keşfetmişlerdir.

4-5 cm’lik bu balıkta müthiş bir yaratılış mucizesi saklıdır.

glia cells

Zebra balığının omuriliği bir darbe aldığında, glia hücreleri kopan omurilik dokuları arasında bir köprü oluşturur. Bu hücreler, kendi uzunluklarının on katı kadar uzantılar meydanan getirir ve yaralanmadan kaynaklanan boşluğu kapatmak için bağlantı yolları örer. Bu şekilde, boşluğun yeni sinir dokusu ile kapatılması sadece 8 hafta sürer.

Fakat; burada sıra dışı bir durum vardır. Glia hücreleri, insanlarda da bulunmasına karşın; zebra balıklarındaki gibi bir onarım işlemi insan vücudunda gerçekleşmez. Zebra balıklarındaki; bu mucizevi süreci mercek altına alan bilim adamları; cevabın ‘bağ dokusu büyüme faktörü’ veya kısaca CTGF isimli bir proteinde saklı olduğunu tespit etmişlerdir. Bu süreçte, 7 tanesi protein üreten on iki genin güçlü bir şekilde aktive olduğunu gözlemleyen araştırmacılar, yaralanmadan sonra geçen iki hafta içerisinde glia hücrelerindeki CTGF proteininin hızlı bir şekilde arttığını gözlemlemişlerdir.

İnsanlardaki CTGF proteini ile zebra balıklarındaki CTGF proteininin birbirine benzerlik oranı %90’dır. Hatta bilim adamları insandaki CTGF proteinini zebra balığına enjekte ettiklerinde, balığın omuriliğinin yine tamir edilebildiğini gözlemlemişlerdir. Fakat insanlarda zedelenme meydana geldiğinde, bu proteinin varlığına rağmen omuriliği tamir etmek mümkün olmaz.

Bilim adamları bu küçük canlıyı incelemeye devam ederek insanlardaki omurilik zedelenmelerini tedavi etmeyi amaçlamaktadırlar. Eğer Allah dileseydi; bu müthiş onarım sistemi insanlarda da olurdu. Fakat sahip olunan tüm imkânlara rağmen henüz böyle bir tedavi mevcut değildir. Tedavinin keşfedilmesi bir yana daha zebra balığının bu onarımı nasıl gerçekleştirdiği bile tam olarak çözülememiştir. Yapılan tüm bu araştırmalar, Allah’ın yaratma sanatındaki üstünlüğü ve harikalığı gözler önüne sermektedir. Bize düşen ise, Allah’ın küçücük bir balıkta yarattığı bu harikulade özelliği düşünerek O’nun büyüklüğünü kavramaktır:

O Allah ki, Yaratan’dır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler, O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haşr Suresi, 24)

Kaynak:

https://today.duke.edu/2016/11/scientists-find-key-protein-spinal-cord-repair

http://www.wingsforlife.com/en/latest/healing-protein-at-spinal-cord-injured-zebrafish-1723/

Ayrıca bakınız

Hangi canlılar dronelara ilham kaynağı oluyor?

Yusufçuk böceğinin manevra kabiliyeti, ateş böceğinin yüzde yüz verimle ışık üretmesi, baykuşun tüm kuşlar içinde …