Hürriyet Bilim”in “”İnsanlaşan Köpek”” MAsalı

Hürriyet Bilim ekinin 1 Şubat 2003 tarihli sayısında, insan-köpek ilişkisine dayalı evrim propagandası yapıldı. “Evcilleştirme Süreci, Köpeği İnsanlaştırdı” başlığını taşıyan yazıda, köpeğin sözde evrimiyle ilgili hayali senaryolar ileri sürülüyordu. Bir yandan da insan tarafından evcilleştirilen köpeğin, insan davranışlarını anlamaya başlayarak “insanlaştığı” iddia ediliyordu.

Bu senaryolar sadece bir masaldan ibarettir. Haberde verilen bilgiler gerçekte bu iddialara delil olarak gösterilemez. Hürriyet Bilim, bu bilgileri çarpıtmakta ve Darwinizm propagandasında kullanmaktadır.

Bu yazıda haberdeki çarpıtmalar gözler önüne serilecektir.

Sözü Edilen Genetik Analizlerin Bilimsel Geçerliliği Kalmamıştır

Hürriyet Bilim’de söz edilen araştırma, Science dergisinin 22 Kasım 2002 tarihli sayısına dayanmaktadır. İddiaların kaynağını, 654 farklı köpek cinsinden alınan mitokondriyal DNA (mtDNA) örnekleri ve 38 Avrasya kurdundan alınan örnekler arasında yapılan karşılaştırmalar oluşturmaktadır. mtDNA dizilimlerini inceleyen araştırmacılar, köpeğin sözde atasıyla ilgili hayali senaryolar öne sürmektedirler. Hürriyet Bilim dergisi bu senaryolara dayanarak günümüzde yaşayan tüm köpek cinslerinin, 15.000 yıl kadar önce Doğu Asya’da yaşamış olan bir avuç dişi kurttan evrimleştiğini ileri sürmektedir.

Ancak bu iddialar bilimsel açıdan sağlam bir temele dayanmamaktadır. Çünkü araştırmaların dayandırıldığı mtDNA analizleri güvenilir değildir.

Kısa bir süre öncesine kadar, mtDNA’nın sadece dişiler kanalıyla nesilden nesile aktarıldığı kabul ediliyordu. Araştırmacılar mtDNA örneklerini inceliyor ve bu şekilde inceledikleri canlının genetik geçmişine uzanabildiklerini ileri sürüyorlardı. Evrimciler de bu analiz yöntemini kendi senaryolarında sık sık kullanıyor, elde ettikleri mtDNA verilerini, incelenen canlının sözde evrimi senaryolarına dayanak gösteriyorlardı. Dizilimler arasındaki farklılıkların rastgele mutasyonlar sonucu meydana geldiği iddiasını en baştan kabul ediyorlardı. Böylece mtDNA dizilimlerinden elde ettikleri bilgileri çarpıtarak hayali senaryolarına kanıt gösteriyorlardı.

Ancak kısa bir süre önce mtDNA’nın babadan da aktarılabileceğinin anlaşılması, bir anda bu yönteme dayalı evrimci yorumları temelsiz bıraktı. MtDNA’nın anne kanalıyla aktarıldığı, bir biyoloji kanunu olmaktan çıktı. Ünlü İngiliz bilim dergisi New Scientist, internet sitesinden “Mitokondri Hem Anneden Hem de Babadan Aktarılabiliyor” başlığıyla verdiği haberde, Danimarkalı doktorların bir hasta üzerinde yaptıkları testlerden söz ediyor, son bulgunun, bu konudaki önceki kabulleri altüst ettiğini belirtiyordu. Test sonuçları hastanın mitokondrilerinin %90 oranında babasından geldiğini gösteriyordu. New Scientist, bu keşfin evrim senaryolarına darbesini şöyle itiraf ediyordu: “Evrim biyologları, türlerin birbirinden ayrılmasını mitokondriyal DNA dizilerindeki farklılıklardan yola çıkarak tarihlendiriyorlardı. Mitokondriyal DNA”nın çok nadiren de olsa babadan aktarılması, çalışmalarının çoğunu geçersiz kılmaya yeterli olacaktır.(1)

MtDNA analizinin bilimsel değeri olmadığını vurgulayan bir kaynak da Reuters ajansı oldu. Bu yönteme dayanan bir genetik araştırmayı haber veren ajans, mtDNA analizi için “belirsiz bilim yöntemi” tanımlamasını kullanıyordu. (2)

MtDNA analizleri hakkındaki bu bilgiler, Hürriyet Bilim’de yayınlanan ve mtDNA analizlerine dayanan “köpeklerin evrimi” senaryosunun bilimsel bir dayanağı olmadığını göstermektedir. Araştırmanın yayınlandığı Science dergisinde bile sonuçların güvenilir olmadığına dair yorumlar yer almaktadır. Örneğin Georgia Üniversitesinden I. Lehr Brisbin, “Köpeklerin kökeni hakkında yayınlanan her şey tartışmalıdır” demektedir.

Amherst, Massachusetts”teki Hampshire College”den davranışsal ekolog Raymond Coppinger ise “Bunlara inandığımdan emin değilim” diyerek bu senaryoları inandırıcı bulmadığını açıkça ifade etmektedir.

Tüm bunlar Hürriyet Bilim’de yer verilen evrim senaryolarının bilimsel gerçeklere değil hayalgücüne dayandığını ortaya koymaktadır. Hürriyet Bilim dergisi, evrim senaryolarının bilimsel arka planına bakmaksızın, bu senaryoları sayfalarına taşımaktadır.

Tür İçi Çeşitlenme, Evrim Teorisine Kanıt Değildir

Hürriyet Bilim’de, bir yandan tüm köpek cinslerinin kurtlardan evrimleştiği ileri sürülmekte bir yandan da bu cinslerle ilgili “değişimlerden” söz edilmektedir. Bu noktada yeterli genetik bilgisine sahip olmayan okurlar, Hürriyet Bilim’in izlediği anlatım şekli yüzünden, bu durumun köpeğin evrimi iddialarına bir kanıt olduğu yanılgısına düşebilirler.

Hürriyet Bilim dergisindeki haberde insanların, istedikleri köpek cinsini üretebildiği, bunun için köpekleri kolaylıkla değiştirebildiği ifade edilmekte ve bazı çiftleştirme çalışmalarından örnek verilmektedir. Örneğin, bir köpek yetiştiricisinin Boxer cinsi köpeğinin kuyruğunu sadece 4 nesilde yok etmeyi başardığı, Pitbul cinsi köpeklerin de sadece 30 yıl içinde yırtıcı bir çene yapısına sahip olduğu anlatılmaktadır.

Burada bilinmesi gereken nokta, ortaya yeni bir canlı türü çıkmadığıdır. Boxer cinsi köpeğin kuyruğu ya da pitbul cinsi köpeğin çene yapısıyla ilgili bilgiler köpeklerin gen havuzunda hep mevcut olmuştur.

Her canlı türünün kendi gen havuzu vardır. Köpeklerin DNA”sında mevcut bütün genler, çeşitli şekillerde birleşerek farklı varyasyonları, yani farklı görünümlü köpek cinslerini ortaya çıkarabilirler. Yukarıda verilen örneklerde, seçilen köpeklerin genleri, kısa kuyruk ve yırtıcı çene yapısı ortaya çıkaracak bir kombinasyon ortaya koymuştur. Burada belli bir tür içinde çeşitlenme meydana gelmiş ancak ortaya hiçbir yeni tür çıkmamıştır.

Elbette bunların Hürriyet Bilim’de yer alan köpek evrimi iddialarıyla hiçbir ilgisi yoktur. Hürriyet Bilim bu konuda özellikle bulanık bir anlatım ortaya koymakta ve genetik bilgisi az okurları, amaçladığı evrim propagandasına çekebilmeyi hedeflemektedir.

Köpeklerin insanlaştığı yanılgısı

Hürriyet Bilim’deki yazıda rastlanan bir önemli yanılgı köpeklerin insanlaştığı yanılgısıdır. Yazıda evcilleştirilen köpeklerin; at, koyun, keçi, kedi ve ineğe göre çok daha fazla “insanlaştırıldığı” ileri sürülmektedir. Köpeğin insanı anlama yetisinde şempanzeden daha üstün olduğu da iddia edilmektedir. Bu iddialarla ilgili olarak bazı örnekler verilmekte, bazı olaylarda köpeklerin gösterdiği davranışlar özellikle abartılarak “Köpek, insana şempanzeden daha çok benziyor” gibi ilginç yorumlar yapılmaktadır.

Örneklerden birinde köpek maymun ve kurdun; insan davranışlarına ne şekilde tepki vereceğini ölçen bir deneyden söz edilmektedir. Deneyle ilgili şunlar anlatılmaktadır:

“….Ekip, köpek, maymun ve kurdun davranışlarımıza ne şekilde reaksiyon gösterdiğini incelemiş. Bu amaçta iki benzer kaptan birinin altına yiyecek konmuş ve araştırmacılardan biri içinde yiyecek bulunan kabın üzerine hafifçe vurduktan sonra kaba işaret etmiş. Sürpriz bir biçimde bu ipucunu kavrayan sadece köpek olmuş.”

Diğer örnekte ise köpeklerin doğuştan mesaj anlama yetisi geliştirdikleri ileri sürülmekte ve önündeki eti yemesi, sahibi tarafından yasaklanan köpekten söz edilmektedir: “İlk başta bu yasağa itaat eden köpek, sahibinin bir anlık için bile olsa bakışını diğer bir noktaya çevirmesini fırsat bilip eti silip süpürüyor.”

Hürriyet Bilim bu örneği verdikten hemen sonra mesajını da eklemeyi ihmal etmiyor: “İnsanları anlama yetisinde köpek, şempanzeden bile üstün”.

Elbetteki sözkonusu “insanlaşma” yorumu sadece mecazi anlamda bir değer taşıyabilir; çünkü ne köpeklerin ne de diğer bir canlı türünün insan özellikleri göstermediği, insanlarla diğer canlılar arasında çok büyük farklar bulunduğu açık bir gerçektir. Bazı canlı türlerinin kimi zaman zeka örnekleri sergilemesi, “insanlaştıkları” anlamına gelmez.

Hürriyet Bilim yazarlarının bu konuda fark edemedikleri gerçek ise, “köpeklerin anlama yetisi şempanzeden daha üstün” derken, aslında evrim teorisinin en temel iddialarından birini çürüten bir gerçeği dile getiriyor olmalarıdır. Bilindiği gibi evrimciler insanlarla şempanzelerin ortak bir manmunsu atadan geldiğini iddia ederler ve dolayısıyla şempanzeyi tüm hayvanlar alemi içinde insana sözde en yakın canlı olarak tanımlarlar. Bunun doğal bir sonucu ise, şempanzenin zekasının insana en yakın zeka olması gerektiğidir. Oysa Hürriyet Bilim”de aktarılan gerçekler — ve yunuslar, kunduzlar, arılar gibi başka canlılarda ortaya çıkan şaşırtıcı zeka örnekleri — şempanzenin hiç de en zeki canlı olmadığını göstermektedir. Bu, “evrim ağacı”yla çelişen önemli bir bilimsel gerçektir.

Hürriyet”in anlatımında yanlış olan nokta ise, köpeklerin bu yetenekleri evrimle kazandıkları fikridir. Bir köpeğin, sahibinin karakterini çözümleyip buna göre bir tür “görgü” geliştirip bunu sonraki nesillere aktarması mümkün değildir. Köpekler sahip oldukları yetenekleri sonradan kazanmış değildir. Sadece, köpekleri ehlileştiren insanoğlu, onların kavrama yeteneklerini daha çok kullanmaya başlamış, öte yandan hayvan yetiştiricileri, seçici çiftleştirme yoluyla daha zeki köpek cinslerini seçerek çoğaltmışlardır. Bu gibi havyan yetiştiriciliği örneklerinin — Darwin”in varsayımlarının aksine — belirli genetik sınırları aşmadığı ve dolayısıyla birer evrim örneği olmadığı, günümüzde artık bilinmektedir. (Bkz. Harun Yahya, Hayatın Gerçek Kökeni, 2000)

Sonuç

Köpekler — tüm diğer canlılar gibi — evrimle değil yaratılışla ortaya çıkmış canlılardır. İnsana yakınlıkları, insanları anlama yetenekleri ve insanlara olan faydaları Allah’ın yaratılışta köpeğe verdiği özelliklerden kaynaklanmaktadır. Nitekim Kuran”da Allah”ın hayvanlarda insanlar için çeşitli yararlar var ettiğine dikkat çekilir. (Nahl Suresi, 5)

Hürriyet Bilim, araştırmanın yayınlandığı dergide bile köpeklerin kökeniyle ilgili belirsizlik ifadeleri varken, evrim propagandası uğruna bu durumu göz ardı etmekte ve köpekleri evrimleşmiş bir tür olarak göstermektedir. Konuyla hiç ilgisi olmadığı halde “insana şempanzeden daha yakın” gibi bir ifadeyle Darwinist mesajlar vermekte, insanla şempanze arasında ileri sürülen hayali akrabalığı sanki kanıtlanmış somut bir gerçek gibi göstererek evrim propagandası yapmaktadır. Derginin bilim haberlerinde daha objektif bir politika izlemesini diliyoruz.

 

1. “Mitochondria can be inherited from both parents”, 23 Ağustos 2002: http://www.newscientist.com/news/news.jsp?id=ns99992716  
2Reuters.”Study finds Bay o fBengalislanders are genetically unique”, 10 Aralık 2002 :
http://asia.reuters.com/news_article.jhtml;jsessionid=A0SZGHC53L25OCRBAEOCFFA?type=worldnews&StoryID=1876031 

Ayrıca bakınız

Genetik Sürüklenme (Genetic Drift) iddiası neden geçersizdir?

Evrimi savunmak adına zaman zaman ortaya bazı terimler atılır.  Mantıklı olup olmadığına hatta bilimsel geçerliliği …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.